Motosikletle Avrupa Gezisi

By Andy Engin Utkan

Epeydir motosikletle bir Avrupa gezisi düşünüyordum. Ne var ki motosikletimi Avrupa’ya göndermenin zaman ve uğraş alacağını düşünüyor, bu yüzden bir türlü harekete geçemiyordum. Üye olduğum forumlarda Almanya’dan cazip şartlarla motosiklet kiralanabildiğini öğrendim. Bu yaz arkadaşım Aykut ile Almanya’dan motosiklet kiralayarak İtalya’ya kadar uzanan bir gezi yapmaya karar verdik. Benim Münih’te yaşayan diğer bir arkadaşım Bengü’ye de mail atarak katılıp katılmayacağını sordum. O da olumlu cevap verince 23 Temmuz’da Münih’te başlayacak bir Perşembe Pazar turu için plan yapmaya başladık. Rota orada iken de biraz değişmesine rağmen orijinal halinden pek uzaklaşmadı. Sonuçta şu rotayı tamamladık:

Arada otele git geller ve ufak kaybolmalar da dahil dört günde 1300 km ve 5 ülke tamamladık (tamam Lichtenstein’ı saymazsanız 4 ülke 🙂 ).
Seyahatimiz öncesinde rotayı beraberce planladık. BMW’den iki adet R1200GS kiraladık. Bengü seyahate Münih’ten kendi Yamaha Fazer’ı ile katılacaktı. Yanımıza alınacakların listesini çıkardık. R1200GS’lere ikişer yan çanta istemiştik. Dört günlük ihtiyacımızın bu çantalara sığması gerekiyordu. Sonuçta havaalanına motosiklet kıyafetleri üstümüzde, kaskımız elimizde, iki adet yumuşak malzemeden yapılmış spor çantası ile gittik.
Havaalanından BMW Frankfurter Ring tesislerine trenle ulaştık. Orada motosikletleri sorunsuz devir aldık, ama kağıt işlemleri biraz vakit aldı. Hava durumuna göre o gün Münih etrafında yağmur yağacaktı. Bende sağlam bir yağmurluk yoktu. Yola çıkmadan evvel motorlarla Louis ve Hein Gericke motosiklet malzemeleri mağazalarına uğradık. Bu mağazalar BMW’ye oldukça yakınlar. Sosis çanta ve yağmurluk gibi bazı ihtiyaçlarımızı giderdik.
Yola çıktık ve bir iki defa kaybolduktan sonra Innsbruck yolunu tuttuk. Bengü bize Kuzey İtalya’da Bolzano ve Merano arasında Prissian (Tisens içinde) kasabasında bir motel ayarlamıştı. Südtirol bölgesinden geçerken bir kaç kartpostal resim yakalama şansımız oldu. Burada bütün resimleri tekrar yüklemeyeceğim, doğa resimleri için Flickr‘a buyurun lütfen.) Bu bölgede doğa hakikatten çok güzel. Oksijen dolu rüzgar, doğa kokuları ile kaskın içine doluveriyor.
Prissian elma ve üzüm bahçeleri ile dolu, motellerle süslenen çok şirin bir kasaba… Ertesi gün için planlanan aksiyon Stelvio Pass‘in 48 keskin virajını almaktı. Stelvio Pass 2757 metre yükseklikle Doğu Alpler’in en yüksek asfaltlanmış geçidi. Bütün Alpler’de ise az bir farkla ikinci en yüksek geçit ünvanına sahip. Her yıl üç ay kadar açık oluyormuş. Temmuz’da bile buzullar vardı tepede. Oldukça serinliyor zirveye çıktıkça hava …
Bu parkur tam bir motosiklet testi. Kendini eğitmek için biçilmiş kaftan. Pozisyon, gaz ve denge unsurlarını iyi kullanmadan düzgün tamamlamak mümkün değil. İnanmadı iseniz buyrun resme …
Parkur motosikletli dolu. Ama dağ bisikletli cengaverler de gördük. Zirveye gelince mola yerleri görüyorsunuz, sosis ve meşrubat ikramı çok yaygın.
Burada verilen ufak bir mola ve rota müşahadesi (bkz. üst resim) sonrası yola çıkıyoruz. Aykut’un Milano’da arkadaşını görme ihtiyacı var. Milano’ya gidip ağırlanıyoruz.
Milano’da bir gece kaldıktan sonra yola çıkıyoruz. Hedefimiz İsviçre üzerinden Almanya’ya dönmek. Yalnız İsviçre’den geçerken Aykut’un motosiklet meraklısı İtalyan arkadaşının tavsiyesi ile yine Alpler üzerinden bir geçiti kullanarak devam etmek istiyoruz. San Bernardino Pass 2063 m ile Stelvio Pass kadar yüksek olmasa da doğası ile bizleri büyülüyor.
Buradaki virajlar daha yumuşak olduğundan hızımız biraz daha yüksek seyrediyor. Tepeler yine oldukça serin, üstümüzü giyiniyoruz. Bu harika coğrafyada en büyük derdimiz gitmeye devam etmek ile durup fotoğraf çekmek arasında yaşadığımız ikilem oluyor.
Son gece nerede kalacağımızı daha evvel ayarlamadığımızdan akşam saatinde varacağımız en yakın şehri durak olarak seçiyoruz. İsviçre’nin Chur şehrinde geceliyoruz. İyi kalitede bir oteli geceliği kahvaltı dahil 70 avroya ayarlayabiliyoruz. Otel fiyatları genelde her durakta bu seviyede seyrediyor.
Ertesi gün yola çıkıp Avusturya Feldkirch’de bir mola veriyoruz.
Daha sonra Almanya Lindau üzerinden BMW Münih’e geri dönüyoruz. Pazar akşam uçağı ile İstanbul’a varıyoruz.
Hava durumu çoğunlukla bizi çok iyi destekliyor. Münih yakınında yediğimiz hafif bir yağmur dışında sıkıntı çekmiyoruz. Bu coğrafyada yağmurlu hava aslında sıklıkla karşılaşılan bir durum.
Gezinin tadı damağımızda kalıyor ve seneye tekrar yapalım diyoruz.
Sağlıcakla kalın.
Engin Utkan

About Andy Engin Utkan

Salesforce Consulting and Training

8 Responses

  2. Karadeniz Yaylalarına Motosiklet Gezisi – Trabzon’dan Şavşat’a – #Kdnzyayla | Engin Utkan Blog - Engin'in Yeri

    […] Motosikletle Avrupa Gezisi yazısını 2009′da yayınladığımdan beri motosiklet gezilerim hakkında pek bilgi yazamamıştım. Aslında 2010 yılının yazında bir Güneydoğu (#motogapeu) turu yaptık ama nedense o turun seyahatnamesini bir türlü yayınlayamadık. İlginizi çekerse resimleri Flickr’da var ve motogapeu olarak etiketli (tag) … O geziden GoPro ile çekilmiş iki video da youtube’da var… Linkleri çıkış ve iniş şeklinde. […]

    Beğen

  4. Ekin

    hayalim ya, keşke böyle bi kask kamerasıyla da videoya alsaydınız. dağ havası, manzara, motorsiklet sesleri, enfes olurdu.

    Beğen

    1. Engin Utkan

      O zaman kask kameraları çok yaygın değildi. 7 yıl önceye denk geliyor bugün itibarı ile sanırım. Fotoğraf vs çektik de yine de dökümantasyon edit yayınlama kısımlarında tembellik yaptık. Mesela daha sonra yaptığımız Gap turunda kask/aksiyon kamerası da vardı zaman zaman kayıtta, o videoları edit edip fotolarla beraber güzel bir blog post yapmadık. Ekipte bu işe gönüllü ve yetenekli bir arkadaş lazım herhalde 🙂 Karadeniz yaylalarına yaptığımız gezinin yazısı ve resimleri burada https://utkan.com/2012/08/03/karadeniz-yaylalarina-motosiklet-gezisi-trabzondan-savsata-kdnzyayla/ . Bu yazıda GAP gezisi resimlerine de link var. Kazasız belasız güzel geziler dilerim.

      Beğen

Yorum bırakın