TV’de Kuzey Amerika kıtasını etkisi altına alan Sandy kasırgasını izlerken, bir süredir geciktirdiğim Al Gore blog yazısını bitirmekten daha uygun bir iş düşünemiyorum. Konuya gireyim …
Bir çoğunuz aradaki ilişkiyi çok iyi biliyorsunuz. Bilmeyenler için Al Gore’u hatırlatalım:
Al Gore 1993-2001 arasında Bill Clinton yönetiminde Amerika Birleşik Devletleri’nin başkan yardımcılığını üstlendi. 2000 yılındaki ABD başkanlık seçimlerinde Demokratik Parti’den başkan adayı oldu. Seçimi kaybettikten sonra siyasetten çekildi ve “Küresel Isınma” konusunda çalışmalar yapmaya başladı. Bu konu üzerine yaptığı Uygunsuz Gerçek adındaki belgesel film 2007 yılında Akademi Ödülü’ne hak kazandı. Dünyanın dört bir yanında verdiği konferanslar ve diğer çalışmalar sayesinde 2007 yılında Nobel Barış Ödülüne uygun görüldü. Kendisi 2007 yılında İstanbul’a gelmiş ve Küresel Isınma konulu bir konuşma yapmıştı.
Al Gore aynı zamanda Apple Inc’te yönetim kurulu üyesi, Google’da kıdemli danışman olarak görev yapıyor. Kleiner Perkins Caufield & Buyers adlı Venture Capital şirketinde partner olarak çalışıyor. Çeşitli üniversitelerde misafir öğretim görevlisi olarak görev yapmış.
Al Gore ikinci (ve belki de üçüncü) bir kariyere sahip olup başarılı olmuş sayılı kişilerden biri olarak gösteriliyor (bir diğeri Arnold Schwarzenegger örneğin 🙂 ). Benim uzun süredir izleyip çok beğendiğim bir lider. Bunda çevreci kimliğim de etken tabi… Uygunsuz Gerçek filminde ve İstanbul’daki konuşmasında gözlemlediğim kadarı ile zor konuları basit bir dinle anlatma konusunda çok başarılı usta bir konuşmacı aynı zamanda…
Al Gore 22 Eylül 2012’deki Turkcell Liderler Konferansı’ndaki konuşmasında özetle şu mesajları verdi:
- Türkiye’ye inanıyorum ve çok büyük potansiyeli olduğunu düşünüyorum.
- Bu potansiyelini gerçeklemek için inovatif ve teknolojik girişimlere ihtiyacı var.
- Türkiye’nin cari açığı yüksek ve önemli bir sebebi fosil yakıtlar ve buna bağlı ithalat ihtiyacı.
- Küresel ısınma Türkiye, Yunanistan, İtalya, İspanya bandında ısınma ve kuraklığa yol açacak (tabi yavaş yavaş etki edecek).
- O zaman sanayicilere ve girişimcilere sesleniyorum: Güneş enerjisi ve benzeri yeni enerji üretim tekniklerine yatırım yapın. Türkiye’nin coğrafi olarak burada potansiyeli büyük. Teknoloji bu enerji üretimi tekniklerini her sene daha ucuz ve daha cazip kılıyor.
Dördüncü maddeyi ben de üstat Al Gore kadar olmasa da kendimce basit bir şekilde anlatmaya çalışayım. Al Gore Sahra çölünün eskiden çöl olmadığını anlattı. Ekvator üstünden yükselen sıcak hava kuzey ve güneye seyahat ediyor ve belli bir süre sonra soğuyup alçalarak yere iniyormuş. Kuzeyde bu Sahra çölü bölgesinde oluyormuş. Küresel ısınma ile beraber dünya etrafındaki gazların artık daha kalın bir battaniye görevi yaptığını hepimiz biliyoruz. Bu sebeple dünyadaki ısı daha az dünya dışına kaçıyor ve ısınmaya yol açıyor. Bu ısınma sebebi ile ekvatordan yükselen sıcak hava daha kuzeye gidip daha sonra yere inmeye başlamış. Bu fenomenin ilgili sıcak havalar Türkiye bandına gelene kadar devam etmesi bekleniyor.
Biraz da 2 numaralı maddeye değineyim. Bildiğiniz gibi Al Gore’un da partner olduğu Kleiner Perkins Türkiye’de Trendyol’a yatırım yaptı. Bu Türk girişimciliği açısından güzel, yabancı destek ve ilgi açısından anlamlı. Türkiye girişimciliği destekleyici çalışmalarına devam etmeli. Tabi eğer daha büyük etki bırakmak istiyorsa daha inovatif ve teknolojik girişimlere ihtiyacı var. Girişimciler, kuluçka merkezleri, melek yatırımcılar, girişim sermayeleri, teknoparklar, teşvikler, patent ve telif hakları, üniversite ve kurumsal firma destek ve katılımı çok gelişmeli. Biliyorsunuz burada Turkcell’in Özyeğin Üniversitesi ile beraber Girişim Fabrikası’na desteği var.
Özetle Al Gore güzel mesajlar verdi ve bence konuları da çok güzel birbirine bağladı. Turkcell açısından da konuklar açısından da anlamlı ve verimli bir liderler konferansı oldu.
Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim. Uygunsuz Gerçek filmini izlemedi iseniz tam zamanı. Şiddetle tavsiye ederim.
İnşallah Sandy ve benzerleri pek bir hasar bırakmadan çabucak sonlanır.
Sağlıcakla kalın
Engin Utkan
Not/Disclaimer: Turkcell Grup’ta yöneticiyim. Yorum ve fikirler şahsıma aittir, Turkcell’i temsil etmemektedir.