Yenilikçi Markalar: Nike Fastcompany Sıralamasında En İnovatif Şirket Seçildi


Teknoloji ile ilgilenenen herkes Apple’da inovasyonun biraz yavaşladığını gözlemlemiştir. iPhone5 yenilik anlamında bekleneni veremedi. iPad’in minisi çıktı ve mac bilgisayar ürünlerinde bazı güncellemeler var ama yenilik anlamında pek bir şey yok.

Bu vakumda boşluğu bir teknoloji şirketi doldurmadı… Nike 2013’te Fastcompany sitesinin  en inovatif şirketler sıralamasında bir numarayı aldı.

Peki neden diye sorarsanız sebebi basit… Nike Apple’ın bir önceki turda çok iyi yaptığı bir şeyi yani disruption’ı (kelime tercümesi kesinti/bozulma ama ben bozyap mı desem) çok iyi yapıyor: Eski iş yapış şekillerini riske atma pahasına yeni ürün ve hizmetlerle ortaya çıkıyor.

Nike bir süredir teknoloji platformalarında sağlıklı yaşam çözümlerini sunar olmuştu. Nike+ ilk olarak karşımıza ipod’da bir dongle (ufak bir donanım eklentisi) ve ayakkabı sensörü olarak karşımıza çıktı. Ayakkabınızın içine bıraktığınız kablosuz bir adım sensörü kaç adım attığınızı sayıyor, buradan aldığı bilgiyi once iPod’a oradan da Nike’ın kendi online hizmetine (yani web sitesine) aktarıyordu. Koşanın katettiği mesafe tahmini olarak, eğer koşucu kalibre edip mesafeyi bir kere ipod’a giriş yapabilirse yaklaşık olarak ölçülebiliyordu.

iPhone geldiğinde aslında ayakkabı sensörüne pek gerek kalmamıştı. Çünkü iPhone’da GPS anteni vardı ve mesafeyi iPhone app zaten ölçebiliyordu. Önce iPhone’daki app ücretli olarak sunuldu. Sanırım önce Nike Running ve rakipleri Apple app store’da bir kaç dolar idi, daha sonra bir dolara kadar düştü. Nike hızlıca müşterilerinin bu hizmete para vermeyi beklemediklerini ve bedava olmasını istediklerini anladı ve uygulamayı ücretsiz yaptı. Buradan gelir beklemek yerine iPhone ve bilgisayar aracılığı ile çalışan bir çok donanım bazlı ölçüm cihazı çıkardı. Bunlara güncel adı ile “wearables” deniyor (taşınabilirler/giyilebilirler manasına geliyor).

En güzel örneklerinden biri Nike+ FuelBand. Nike FuelBand şarj edilen ve bileğe takılan elektronik ve kablosuz bir bileklik. iPhone ile yada bir bilgisayar aracılığı ile Nike+ web sitesi ile iletişim kuruyor. Adımınızı ve harcadığınız NikeFuel’ı hesaplıyor. NikeFuel için Nike’ın yarattığı ve markalaştırdığı bir çeşit kalori hesabı diyebiliriz. Bu konu tamamen ayrı bir tartışma konusu ama kaloriden farkı kiloyu hesaba katmaması ve tüketilen oksijen bazlı bir hesap yöntemi olması. Bu ölçümle farklı kişiler ve sporlar arasında daha rahat mukayese yapılabildiğini düşünüyor Nike.

Diğer bir örneği Nike+ SportWatch GPS: Bu da GPS’ten mesafenizi ve katettiğiniz yolu izleyip kaydedebilen, ayakkabı sensörü ve opsiyonel nabızölçer ile kablosuz konuşabilen bir saat. USB ile bilgisayara bağlanarak Nike+ web sitesine veri iletimi yapıyor. Bu ürünle müthiş detaylı istatistik toplayıp incelemeniz mümkün. Diğer bir örnek de Nike+ SportBand. Nike+ SportBand de adım sayıyor ve ayakkabı sensörü ile konuşuyor. Ayrıca nabızölçer ile çalışabiliyor. Bu çözümlerin hepsini Nike+ web sitesinden inceleyebilirsiniz.

Nike başarılı inovatif şirketlerin en iyi yaptığı şeyi yapmış görünüyor: Sadece ürün odaklı düşünme, müşterinin ihtiyacını anla, ihtiyacını hizmet ve ürünlerle karşıla ve bu alandaki boşluğu doldur.

Apple’a geri saralım. iPod’un başarısı sadece o cihazın başarısı değildi, iPod ve iTunes ikilisinin, diğer bir deyişle tüm platformun başarısı idi.

Tabi Nike spor ayakkabıları, kıyafetler ve ekipmanlar konusunda da bir çok inovasyon yapıyor. Yeni malzemeler kullanarak harika ürünler çıkarıyor. Örneğin yeni çıkardığı Flyknit Racer adlı koşu ayakkabısı sarf malzemesini en aza indirdiği için çevreci ve tamamen yeni bir üretim tekniği ile üretilmiş, çorap gibi örülen ve çok hafif bir ayakkabı. Ne var ki Nike, yeni jenerasyonun kalbini sadece ayakkabı veya eşofman ile fethedemeyeceğini çok iyi anlamış, bunun için de her adımlarında yanlarında olabileceği bir sosyal teknoloji platformu geliştirmiş.

Bu arada şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Web sitesi, iPhone uygulaması çok güzel, gamification var, badge var, sosyal medya entegrasyonu var. Rekabette olan nerede ise her özellik bu platformda mevcut. En önemlisi hedef koymanıza ve hedefe göre gelişiminizi ölçmenize yardımcı oluyor.

Mart ayında New York Manhattan Niketown’a uğradım, kasadakiler arasında ne kadar fazla kişinin bu ürünlerden aldığını görünce şaşırdım açıkçası. Ürünlerin bazıları Apple Store’larda da satılıyor.

Bir de Nike+ Kinect Traning var ondan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Nike+ Kinect Xbox Kinect platform için çıkmış bir fitness (spor antreman) uygulaması. Size süper crossfit antreman yaptırıyor. Önce mevcut fitness ve athleticism (form ve atletiklik diyelim) seviyenizi ölçüyor. Daha sonra size ve amacınıza uygun antremanlar yaptırıyor. Vücüt pozisyonunu kamera ile izlediği için çok akıllı bir şekilde daha yükseğe zıplamanızı, hareketleri daha hızlı veya yavaş yapmanızı tavsiye edebiliyor. Nike Kinect+ da verilerini Xbox aracılığı ile internet sitesine yükleyebiliyor. iPhone App’i de var.

Bu senenin en inovatif şirketinin bir ayakkabı üreticisi olacağını kim düşünebilirdi (tabi vurucu olmak adına özellikle abartıyorum). Eğer simit, gömlek, tencere veya bunun gibi klasik ürünler üretiyorum, bizde inovasyon olmaz diye düşünenlerdenseniz bence bir daha düşünün derim 🙂

Sağlıcakla kalın.

Engin Utkan

About Andy Engin Utkan

Salesforce Consulting and Training

1 Response

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s