6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun 1 Mayıs 2015 tarihi ile devreye girdi. Bu kanunun nasıl uygulanacağında dair henüz bir yönetmelik çıkmamış olmasına rağmen konu hakkında biraz bilgi verelim (yayında bir yönetmelik taslağı var):
– Kanun şirketlerin yaptığı her türlü ticari iletişimi düzenliyor: Telefon, e-mail, sms, sesli yanıt sistemleri ile yapılan otomatik aramalar bu düzenlemeye dahil. Ticari olmayan iletişim (servis, tamir, hizmet ve politik mesajlar) bu kanunla sınırlandırılmamış.
– Bireylere yapılan iletişim opt-in esasına; yani önceden verilen açık ve net izne tabi tutulmuş. Bu tarihe kadar alınan izinler kabul görüyor.
– Esnaf ve tacirlere yani firmalara yapılan iletişimler ise son yönetmelik taslağındaki durum değişmezse opt-out yani iletişimden çıkma hakkı esasına bağlanmış. Bu kesime iletişim serbest ama çıkmak isteyene bu hak verilip doğru uygulanmalı.
Bir firma iseniz ve daha önce iletişim yaptığınız kitleden ticari iletişim için henüz izin almadı iseniz izin almak için bile aramanıza izin verilmiyor.
Bir tüketici iseniz ve çalıştığınız banka veya firmalara izin vermedi iseniz artık bu firmalardan size iletişim gelmeyecek. Daha evvel varolan kontrolsüz durum sebebi ile çoğu müşteri izinlerini iptal etme eğiliminde, ama unutmayalım ki bu tüketicinin hiç bir kampanya teklifi almayacağı anlamına geliyor. Örneğin artık süpermarkette yapacağınız 150 TL alışveriş için veya konfeksiyonda bir ay içinde yapacağıız ikinci alışveriş için ek puan hediyeleri ve teklifleri gelmeyecek. Bunun için bazı tüketicilerin tekrar izin vereceklerini düşünüyorum.
Önemli bir konu var ki; artık iletişim alsanız bile bunun çıkış yönteminin çok kolay olması ve size her iletişimde sunulması şart koşuluyor. Buna ek olarak, yeni müşteri kazanımında opt-in’in doğru uygulanması önemli. Müşteriye net olarak “Şirketten ticari iletişim almak istiyor musunuz?” diye sorulmalı. İlgili kutucuk seçili veya önceden işaretli gelmemeli.
Bu kanunun uygulamasındaki şikayetleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na yapmak gerekiyor. Denetleme ve kanunda belirlenen cezaları uygulama yetkisi bu bakanlığa verilmiş.
Son bir not olarak şunu söylemeden geçmeyeyim: Kanunun adı sizi yanıltmasın, kanunun izinli ticari iletişim boyutu sadece e-ticaret sektörünü değil tüm sektörleri ilgilendiriyor.
Konu hakkında görüş, deneyim ve sorularınızı bekliyorum.
Sağlıcakla kalın,
Engin Utkan
Reblogged this on yasarnorman.
BeğenBeğen
Engin Bey merhaba, kanunun size gore çağrı merkezi sektörüne olumlu etkisi ve faydaları nelerdir? Yorumlarınızı rica derim.
Teşekkürler.
BeğenBeğen
Çok geniş bir soru olmuş. Ama bir iki madde saymam gerekirse:
Faydaları:
– Artık telefonda satış yapan arkadaşlar izinli ve iznini kolay yoldan iptal edebilen kişlerle konuşacağından bence telefondaki ilgi daha iyi olacak. Eski durumda bazen isteksiz müşteri aranıyordu.
– Çağrı merkezi sektörünün imajı açısından pozitif etki yapacaktır. Müşteri izinsiz aranınca mutsuz oluyor, listelerden bir türlü çıkamıyordu.
Olumsuz etkileri:
– Özellikle de uygulamanın nasıl hayata geçeceği konusunda gri alanlar olduğundan bazı firmalar ve projeler ilerleyemiyor. Bu hacim düşüşü getirecektir.
– Yine uyguklamada ve ceza vermede bazı zorluklar olacağından (arayan kim ve nasıl tesbit edilecek gibi), bazı izinsiz aramaların da devam etmesi sözkonusu.
Sizin görüşünüz nedir?
BeğenBeğen
Engin Bey iyi günler. Bu konuda oldukça ilgiliyim ve her türlü gelişmeyi yakın bir şekilde takip etmeye çalışıyorum.
1-15 Mayıs arasında neredeyse hiç reklam SMS’i gelmedi. Ancak sonrasında 1 Mayıs öncesi gibi gelmeye başladı.
Geçen Cuma günü Metin Bey’in yaptığı sunumda değindiği birkaç madde vardı:
– Borç hatırlatma, tahsilat, bilgi güncelleme, teslimat, devam eden abonelik, üyelik gibi durumdaki iletilerin izinsiz gönderilmesi uygun görülüyor,
– 1 Mayıs öncesinde arada bir ticari ilişki başlamış ise otomatikman izinli sayılıyor
– Ancak her koşulda gönderilen iletide reddetme hakkı ücretsiz şekilde sunulmalı (gelen tüm mesajlarda “mesaj almak istemiyorsanız xxxx’e mesaj gönderin” yazıyor şu anda)
Benim merak ettiğim konu şu:
– “Kolay ve ücretsiz bir yolla” sunulan vazgeçme hakkı mutlaka ilgili firma tarafından mı sunulmalı? Bu işi outsource edip şikayetleri 3. parti kanalı ile toplayarak bu faaliyeti yürütebilir mi?
– Aynı mantıkla izin alma işini 3. parti aracılığı ile yapabilir mi? Örneğin bir websitesi bir ödül karşılığında anlaşılmış firmalar için (onay metninde belirtmek şartı ile) onlar adına izin alabilir mi?
Saygılarımla
BeğenBeğen
– Kolay ve ücretsiz yolla vazgeçmek için ulaşılacak taraf 3. parti ya da dışkaynak olabilir. Buna benzer uygulamalar var. Sorunu doğru anladıysam.
– Kişi izin verdiği firma ve markayı bilmeli iznin kapsam ve amacını anlamalıdır. Verilen izin firmanın bir dışkaynak sağlayıcısı tarafından kayıt altına alınabilir. Bunun da örnekleri var.
Umarım doğru anlayıp cevap verebildim.
BeğenBeğen